İçindekiler
Orhun Yazıtları II. Göktürk Devleti dönemine ait Türk tarihinin en eski yazılı kaynakları olarak karşımıza çıkmaktadır. Orta Asya’da Büyük Hun Devleti’nden sonra Türklerin kurduğu ikinci büyük devlet olarak karşımıza çıkan Göktürk Devleti “Türk” kelimesini devlet ismi olarak kullanan ilk Türk devletidir aynı zamanda. Genel kültürolarak şunu da söyleyebiliriz, Göktürk Devleti Orta Asya’da yaşayan bütün Türkleri tek bir çatı altında birleştirmeyi başaran ikinci Türk devleti olmuştur.
II. Göktürk Devleti’nin Tarihçesi
I. Göktürk Devleti’nin yıkılması ile 50 yıl Çin esaretinde yaşayan Türkler Kutlug Kağan’ın başlattığı isyanla yeniden devletleşmişler ve Kutlug Devleti ismini almışlardır. Devlet en parlak dönemini ise Bilge Kağan ve kardeşi Kültigin zamanında yaşamıştır. Bilge Kağan ve Kültigin’in devlet işlerinde en büyük yardımcısı ise Vezir Tonyukuk olmuştur. Türk tarihinin ilk milli alfabesi olan Göktürk Alfabesini oluşturan Göktürkler, Orhun Yazıtlarını da kaleme alarak geride büyük bir kültürel miras bırakmışlardır. Bozkurt ve Ergenekon Destanları gibi sözlü eserleriyle de büyük bir zenginliğe sahip olan devlet Uygur, Basmil ve Karluklar tarafından 744 yılında tarih sahnesinden çekilmiştir.
Göktürk Alfabesi
Göktürk alfabesinde 38 harf bulunmaktadır. Bunların 4 tanesi sesli, 9 tanesi birleşik, 25 tanesi de sessiz harflerdir. Orhun Kitabeleri, Yenisey Yazıtları ve o döneme ait pek çok yazılı belge bu alfabe ile yazılmıştır. Sağdan sola doğru yazılan bir alfabedir.
Orhun Yazıtları ‘nın Keşfi ve Çözülmesi
Türkler eskiden kitabe yerine bengü ifadesini kullanıyorlardı. Bengü, ebedi anlamına gelen bir ifadedir. Bengü taş veya bengü kaya olarak ifade ettikleri yazıtların üzerine yazılan düşüncelerin ebediyen yaşayacağına inanıyorlardı.
Orhun Yazıtları, II. Göktürk Devleti hükümdarı Bilge Kağan için 735 yılında, kardeşi Kültigin için 732 yılında, Vezir Tonyukuk için ise 725 tarihinde dikilmiştir. Pek çok yabancı bilginin dikkatini çeken yazıtlar başlarda Finlere, Slavlara, Macarlara ve Almanlara ait sanılmış fakat daha sonra gerçek ortaya çıkmıştır. Yazıtları ilk keşfeden kişi Johan Philipp Strahlanberg adında bir yüzbaşıdır. Ancak yazıtlar üzerindeki yazıyı 1893 yılında ilk çözen kişi Wilhelm Thomsen olmuştur. Thomsen, kitabelerdeki yazıyı tengri yani tanrı sözcüğünün yardımı ile çözmüştür.
Kitabelerin yazarı ise Bilge Kağan’ın yeğeni olan Yollug Tigin’dir. Bu bilgi ile Yollug Tigin ilk Türk tarihçisi ve edebiyatçısı olarak kabul edilmektedir.
Kitabelerin Önemi
Kitabeler, Türk dilinin, Türk tarihinin, edebiyatının, askeri ve siyasi yapısının ilk ve en önemli yazılı belgeleri olarak kabul edilmektedir. Kitabelerde yer alan anlatım, söyleyiş ve kelime zenginliği Türkçe’nin gelişmiş bir dil olduğunu kanıtlar niteliktedir. Bir siyasetname özelliği de taşıyan kitabelerde Türklerin örf, adet ve geleneklerinden bahsedildiği gibi askeri ve siyasi yapısı da vurgulanmıştır. Özellikle Türklerin Çin ile olan münasebetlerine değinilen kitabeler kendilerinden sonraki nesiller için de büyük dersler içermektedir.