İçindekiler
Farklı minerallerin ve taş parçalarının bir araya gelmesi ile veya bir mineralin çok fazla miktarda bir araya gelmesiyle oluşan katı haldeki birikintilere “kayaç” adı verilmektedir. Kayaçların pek çok çeşidi vardır. Bu çeşitlerden biri tortul kayaçlardır. Tortul kayaçlar üç ana kayaç tipinden biridir ve yer yüzeyinde en fazla bulunan kayaç tipi olarak bilinmektedir.
Dünyadaki yer kabuğu dünyanın yüzde yetmiş beşini kaplarken tortul kayaç adı verilen yapılar bu oranın içerisinde yüzde sekiz miktarında yer kaplamaktadır. Yer kabuğunun en üst katmanını oluşturan tortul yapıdaki kayaçların çoğunda canlı artıklarının oluşturduğu kalıntılar bulunmaktadır.
Fosil Nedir?
Fosil olarak bilinen yer altındaki canlı kalıntıları, önceki paragrafta da söz edildiği gibi yer kabuğunun en üst tabakasında bulunan canlı kalıntılarıdır. Ölü organizmalardan oluşan bu kalıntıların hepsi bir biriyle aynı şekilde bulunmazlar. Bazen erozyon bazen sedimantasyon sırasında tahrip olmuş olabilirler. Bazen ise bu iyi durumda olan yer kabuğu içinde korunmuş olarak bulunabilmektedirler.
Fosil kelimesi latince bir kelime olup yerden çıkartılan yerden çıkarılmış ve yerden çıkarılma anlamlarına gelen fossilis kelimesinden türetilmiş ve Türkçede kullanılmaya başlanmıştır. Terim anlamıyla ise fosil jeolojik dönemlerde yaşamını sürdürmüş canlıların tespit edilebilen tanınabilen artıklarıdır.
Fosillerin Araştırılmaya Başlanma Süreci
Bilim insanlarının fosiller ile ilgili yaptığı araştırmalar göstermektedir ki bu canlılar hakkında bilgiler her yeni araştırmada su yüzüne çıkmaya devam etmektedir Jeolojik zamanda yaşamış canlıların arkeoloji bilimine ve geçmiş dönemlerde yaşayan canlılara olan merakı gidermeye katkıları çok büyüktür. Geçmiş dönemlerde yaşamış ve hayatlarını farklı şekillerde kaybetmiş olan canlılar günümüzdeki fosilleri oluştururlar.
Bu canlıların fosilleşme adı verilen kimyasal bir dönüşümden geçtiği bilinmektedir. Oluşan bu fosillerin bulunduğu ilk günden itibaren akıllara fosiller nasıl oluşur sorusu gelmiştir. Bilim insanları yaptıkları çalışmalar sonucu fosillerin oluşumu ile ilgili pek çok bilgiye ulaşmışlardır.
Fosiller Nasıl Oluşur?
Fosillerin oluşum sürecinde pek çok etken etkilidir. Bu oluşum süreci sırasında önce canlı öldüğünde toprağın en üst katmanına doğru yol alır. Canlı kalıntıları olarak bilinen ve fosil diye adlandırılan organizmaların günümüz tarihine dek ulaşabilmesi için geçirdiği pek çok süreç ve dönüşüm vardır. Bir takım biyolojik fiziksel ve kimyasal olayların ölü organizmanın başından geçmesiyle fosilleşme olarak bilinen olay meydana gelmektedir.
Fosilleşmeye En Uygun Koşullar Nelerdir?
Fosilleşme dünyanın neredeyse her yerinde yer kabuğunun içerisinde gerçekleşebilmektedir. Ancak fosilleşme olayı sonucu fosil kalıntılarının en fazla tortul kayaçlarda birikmesi uygun ortam ve koşulların bu tip kayaçlarda bulunduğunun anlaşılmasına neden olmuştur Bunun yanı sıra çok fazla rastlanmamakla birlikte enden dahi olsa metamorfik kayaçlar ve magmatik kayaçlarda da fosil oluşumu tespit edilebilmektedir.
Ölen Her Canlı Organizma Fosilleşmeye Uğrar mı?
Bileşimlerinde anorganik maddeler bulunan kemik kabuk gibi dokuların dışındaki her canlı dokusu kısa denilebilecek bir zamandan sonra çözülerek ortadan kalkar. Geçmişte yaşamış bu canlıların diş ve kemik gibi bu sert parçaları ise daha üzün süre bozulma göstermeden toprağın altında kalmaktadır. Ölü organizmanın fosilleşme olanağı bulması her hayatını kaybeden canlı için mümkün değildir. Canlı organizma kalıntılarının ancak uygun olan bölümleri uygun koşullar altında fosilleşebilmektedir.
Fosilleşme Sürecinin Yaşanması İçin Gereken Faktörler Nelerdir?
Hayatını kaybeden organizmanın sert kısımları gerekli koruyucu ortamda kaldığı zaman fosilleşme yavaş biçimde başlar. Bu fosilleşme süreci küçük partiküller halinde ve çok kadar uzun sürede meydana gelir ki ölü organizmada şekil bozukluğu olmaz ve organizma kalıntıları orijinal biçimde milyonlarca yıl toprağın altında kalabilirler. Canlı organizma ölümünden sonra zaman içerisinde sertleşerek kalıntı halini almaktadır. Bu fosilleşme süreçlerinin oluşabilmesi için pek çok önemli faktör vardır.

Bu faktörlerden ilk bahsedilmesi gereken atmosfer etkisidir. Fosilin oluşabilmesi için organizmanın atmosfer etkisiyle temasının olmaması gerekmektedir. Bu koşulu en iyi sağlayan kireç taşı çamur taşı ve benzeri gibi az gözenek bulunduran sedimanter denilen kayaçlardır. Reçine sağladıkları bilinen bu tip ince taneli kayaçlar canlı kalıntısını reçine ile kaplar ve atmosfer yani hava etkisiyle organizmanın temasını keser.
Denizel Ortamlarda Fosil Oluşma İhtimali Var mı?
Fosiller nasıl ki karalarda oluşuyorlarsa denizel ortamlarda da oluşabilmektedirler. Hatta denizel ortamlarda fosil oluşumunun daha kolay olabildiği bilim insanları tarafından gözlemlenmiştir. Karalarda yaşamış ve hayatını kaybetmiş organizmaların atmosfer etkisiyle bağının kesilmesinin daha zor olması denizel ortamlarda fosilleşmenin daha çok olmasının sebepleri arasında gösterilir.
Fosilleşmenin oluşabilmesi için gereken özel koşullar denizel ortamda daha fazla bulunmaktadır. Kara parçalarında ise fosiller daha çok eski akarsu yatakları sel sebebiyle bir yere yığılan toprak parçaları ve bataklıklarda daha çok görülmektedir.
Bitkiler Fosilleşebilir mi? Bitki Dokuları Nasıl Fosilleşmeye Uğrar?
Bilim insanları pek çok yıl boyunca canlı kalıntılarının izlerini fosil oluşturan ve oluşturmayan olarak sınıflandırmak için araştırmalar yapmışlardır. Geçmişte yaşamış bitkilerin fosilleşme sürecinden geçip geçmediği de bu araştırma konularından biri olmuştur.
Bitki kalıntılarının fosil oluşturduğu bilinmektedir. Bitkilerdeki dal gövde polen çiçek ve benzeri dokuların fosilleşerek korunaklı şekilde bulunması çok rastlanan bir durumdur. Ancak sert doku sayılan kemik diş kafatası gibi dokular fosilleşmesi yumuşak dokuları olan bitkilere kıyasla daha kolaydır.
Fosillerin Bilim Dünyasına Katkıları
Fosiller nasıl oluşurlarsa ve nerede oluşurlarsa oluşsunlar bilim dünyasına geçmişte yaşayan canlılarla ilgili çok fazla bilgi vermektedirler. Canlılar fosilleşme süreçlerinin ardından milyonlarca yıl geçse bile içlerinde pek çok kıymetli veriyi bulundururlar. Kalıntı oluşturan organizmanın yaşı hesaplanarak yaşadığı dönemde nasıl beslendiği nasıl bir iklimde yaşamış olduğu fiziksel özellikleri ve genetik özellikleri bilinebilmektedir. Fosilleşme süreçleri sonucu fosil diye nitelendirilen her kalıntı tarihin keşfedilmeyi bekleyen yeni bir hazinesi olarak görülmekte ve bilim insanları tarafından titizlikle incelenmektedir.